Gençliğin Gözyaşları Madde Bağımlılığı
Madde bağımlılığı gençlerimizi tehlikeye atan çok önemli bir problemdir. Özellikle lise ve üniversite dönemlerinde madde ile tanışma oranında hızlı bir yükselme olsa da madde bağımlılığı olan bireylerin büyük bir kısmında madde ilk kulanım zamanı 18-16 yaş öncesi dönemde gerçekleşmektedir. Madde bağımlılığını 3 aşamada ele almak gerekir. Birinci aşama maddeyi deneme, ilk tanışma sürecidir. Bu süreç çocukların arkadaş ortamına uyum sağlama, merak, risk alma gibi faktörlerle tetiklenmektedir. Bu deneme süreci sonrasında kişi bu davranıştan ayrılabilir. Bu madde bana zararlı, bu madde beni kötü etkiliyor gibi düşüncelerle kendisini madde kullanımının dışına itebilir. Ancak ilk denemeden sonra devam edecek olursa bundan sonraki süreç madde kötüye kullanımına dönüşür.
Madde kötüye kullanımında madde kullanan birey maddenin yanıltıcı iyi yönlerini görmeye başlar. Madde kullanan bireyde bu süreçte kaygım azaldı, stresle kolay baş ediyorum, daha rahat eğleniyorum gibi yanılsamalar görülmektedir. Arkadaş grubunda kabul görme, kaygıda azalma, yalancı yükselme hissi ile madde kullanımı belirli bir rutine dönüşür. Bağımlılık denilen üçüncü aşamada ise artık kullanım belirli bir biyopsikososyal denilen biyolojik sosyolojik ve psikolojik kalıcı değişikliklerin olduğu ve madde kullanım rutininin kronik bir beyin hastalığına dönüştüğü dönemdir. Bu aşama son aşamadır. Madde bağımlılığında tanı ve tedavi süreçleri uzman desteği gerektiren çok önemli bir süreçtir.
Tıp dünyasında madde bağımlılığının “istersem bırakırım” gibi kullanımı cesaretlendiren bir alışkanlık sürecinden ziyade kronik bir beyin hastalığı olduğu ve bağımlılığın her aşamasının ciddi bir tedavi süreci gerektirdiği konusunda otoriteler hem fikir olmaktadır. Madde bağımlılığı ile mücadelede en etkili yöntem madde bağımlılığına iten sebeplerin ortadan kaldırılarak madde kullanımının engellenmesidir. Tedavi süreci birey, hekim ve aile bireyleri ile beraber yürütülmesi gereken arındırma ve rehabilitasyon süreçlerini içermektedir. Gençleri madde kullanımına iten sebeplerin önüne geçmek için çocukluk döneminde gelişim süreci dikkatle takip edilmelidir. Psikolojik ve nörolojik sorunları bulunan çocuklarda madde kötüye kullanım eğilimi daha fazla görülmektedir. Ancak bu sadece bu bireylerde olacağı anlamına gelmez. Birçok sağlıklı bireyinde de madde kullanımına yöneldiği bir gerçektir.