Korku, Kaygı Ve Çocuk
Kaygı ve korku sistemi doğru miktarda olduğunda insanı korumak üzere tasarlanmış sistemlerdir. Uygun miktarda kaygı ve korku sayesinde insan bir ateşten ya da yaralanmaktan kurtulabilir. Kaygı bozukluğu bu mekanizmanın etkili çalışmadığı durumlara verilen addır. Kaygı mekanizmasını yangın alarmına benzetebiliriz. Yangın alarmları tehlike durumlarında çalarak insanları uyarır ve zarar görmeden kurtulmalarını sağlar. Ancak alarm sistemi bozulduğunda gereksiz durumlarda çalarak insanların konforunu bozarak hayatı kolaylaştırmak yerine zora sokmaktadır. Çocukluk döneminde sık yaşanan kaygılar ayrılık kaygısı, sosyal kaygı, yangın kaygılar ve özgül fobilerdi. Bu kaygılar çocuklarda farklı şekillerde ortaya çıkabilmektedir.
Çocuklarda kaygının ortaya çıkışı içe kapanma, ağlama, depresif duygu durumu, şiddete meyil gibi uyumsuz davranışların ortaya çıkmasına neden olabilir. En sık rastlananlardan birisi olan ayrılık kaygısında çocuklar bakımlarını yapan kişiden ayrılma konusunda büyük bir endişe taşırlar. Güven duygusunun sadece bakıcıya karşı oluştuğu durumlarda görülen bu kaygı türünde çocuklar olası ayrılık durumlarında yoğun strese girmektedirler. Sosyal kaygı yaşayan çocuklar ise arkadaşları ve akranları arasında performans sergilemek konusunda oldukça zorlanırlar. Genellikle başarısız olma korkusunun getirdiği bu kaygı türünde çocuklar kendi fikirlerini beyan etmek, sınıfta parmak kaldırmak ve sunum yapmak gibi durumlardan kaçınırlar. Mecbur kaldıklarında ise yoğun kaygı yüzünden genellikle başarısız olurlar ve kaygı durumları gittikçe artar. Çocuk bu duruma zorlanmaya devam ederse depresif belirtiler görülmeye başlayabilir.
Kaygı tedavisinde kullanılan ve etkinliği en çok görülen terapi yöntemi bilişsel davranışçı terapi yöntemidir. Bu terapide terapist ile çocuk arasında güvene dayalı bir iletişim kurulduktan sonra çocuk kaygıya neden olan obje ya da durumla karşılaştırılır. Kaygı objesi ya da durumu ile karşılaşan çocuğun daha önce kullandığı etkisiz baş etme yöntemleri kullandırılmadan sorunla baş etmesi sağlanır. Özellikle fobik kaygılarda belirli nesnelere karşı olan korku ve kaygı ile kaçarak baş eden çocuk farklı bir yolla baş etmek zorunda kaldığında daha önce düşündüğü zararları görmediğini anladığında kaygısının yersiz olduğuna kendisini ikna edecek ve daha kolay olay yeni baş etme yöntemini kendisine davranış biçimi olarak kabul edecektir.